WWF Türkiye, Türkiye’de denizlere yılda 24 bin ton plastik atığın karıştığına dikkat çekerek, sahillerdeki atıkların toplanması ve tasnif edilerek deniz kirliliğine dair bilimsel veri elde edilmesi amacıyla, ‘Sahil Sahiplen’ projesi başlattı. Gönüllü ekiplerin bir sahili sahiplendiği projede, atıklar kayıt altına alınıyor.
WWF- Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Türkiye’nin 8 bin kilometreyi aşkın kıyı şeridinde tüm bölgeleri temsil edecek 150 sahilin sahiplenilmesi ile denizlerdeki kirlilik miktarı ve çeşitliliğiyle ilgili sağlıklı bilgi edinmeyi, ilgili kurum ve kuruluşlara açık kaynak veri tabanı bilgisi sağlanmayı amaçlayan ‘Sahil Sahiplen’ projesini başlattı.
24 BİN TON PLASTİK KARIŞIYOR
Türkiye’yi çevreleyen denizlere yılda 24 bin ton plastik karıştığına dikkat çeken WWF-Türkiye uzmanları, plastik kirliliğinin sadece doğayı değil, aynı zamanda insan sağılığını da etkileyen ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Uzmanlar, ‘Sahil Sahiplen’ programının halkın gücünden yararlanarak plastik kirliliğiyle mücadele etmeyi amaçlayan öncü bir program olduğunu, denizlerdeki plastik kirliliğiyle mücadele etmek için gönüllü ekiplerin sembolik olarak bir sahili sahipleneceğini kaydetti.
Gönüllü ekiplerin tutarlı ve güvenilir katılımına dayanan programa, dileyen herkes başvurarak Türkiye’deki en büyük dinamik atık izleme haritasının oluşturulmasına yardımcı olabilecek. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından geliştirilen ‘Adopt a Beach’ vatandaş farkındalığı ve deniz çöpü izleme mekanizmasına dayanan program kapsamında gerçekleştirilecek deniz çöpü izleme süreci, Yunanistan Deniz Araştırmaları Merkezi (HCMR) tarafından kullanılan yönteme göre yapılacak.
SAHİL ÇÖPLERİ VERİTABANI
Türkiye’deki en büyük dinamik atık izleme haritasının oluşturulması hedeflenen ‘Sahil Sahiplen’ projesine ilişkin bilgi veren Plastik Projeleri Uzmanı Togay Tanyolaç, projenin merkezinde gönüllülerin ve gençlerin yer aldığını söyledi. Projenin amacının, proje ortakları olan WWF-Yunanistan ve WWF-Tunus ile birlikte Akdeniz’i çevreleyen üç kıtadaki bu ülkelerde, sahil çöplerinin içeriği hakkında bilgi edinmek olduğunu belirten Tanyolaç, “Karadeniz de dahil olmak üzere tüm Akdeniz Havzası’nda kıyı şeridinde çöp izleme platformunun geliştirilmesi ve bölgedeki plastik kirliliğiyle mücadelede bir adım ileriye gidilerek açık kaynak veri tabanı oluşturulması, uzun vadede istediğimiz hedefler arasında” dedi.
HERKES GÖNÜLLÜ OLABİLİR
Gönüllü grupların, okullar, diğer kuruluşlar veya bireysel gönüllülerin, deniz çöpünü izlemek ve veri toplamak için sahilleri sahiplenebileceklerini belirten Tanyolaç, şu bilgileri verdi:
“Takımlar sahilsahiplen.org sitesini inceleyerek kayıt olur ve uygun bir sahili seçerler. Sahilde metodolojiye uygun bir şekilde atık tasnifi yaptıktan sonra verilerini sitedeki forma girerler. Yöntemimizi basitçe anlatmak gerekirse, 100 metreye 10 metrelik bir dikdörtgendeki atıkları toplayıp formdaki kategorilere ayırmayı kapsıyor. Şu ana kadar atık tasniflerindeki tecrübe, 8 kişilik bir ekibin 4-6 saatini ayırarak bu tasnifi bitirebildiği yönünde. Bu eylem, programın web sitesinde kamuya açık olan ve zamanla değişim gösterecek verileri oluşturmak için her sene dört kez düzenli olarak tekrarlanıyor.”
HEDEF 150 SAHİL
Şu ana kadar sahilsahiplen.org’a yurdun çeşitli yerlerinden 250’den fazla kişinin kayıt olduğunu açıklayan Togay Tanyolaç, bunlardan 16’sının ise ekiplerini kurup sahillerini seçip, sahiplendiğini kaydetti. Bu aşamada WWF- Türkiye’nin rolünün sadece metodolojiye uygun bir sahil olup olmadığını kontrol etmekle sınırlı olduğunu belirten Tanyolaç, “Dolayısıyla sahilleri onları sahiplenecek olanların belirlemesini istiyoruz. Rize Çayeli’nden Mersin Mezitli’ye geniş bir coğrafyada sahiller sahiplenildi. Bu dağılımın tüm Türkiye kıyılarını temsil edecek çokluk ve sıklıkta olmasını istiyoruz, bunun için koyduğumuz hedef sayı 150, ancak vatandaşlarımızın ilgisiyle bu sayının ötesine geçmek de mümkün” dedi.
PLASTİK KİRLİLİĞİNDE İLK BAŞTA
Tanyolaç, Akdeniz Havzası’nın, tüm diğer ülke deniz komşularımızla beraber kışları 150, yazları 400 milyona ev sahipliği yapan dünyanın en popüler sahil şeritlerinden birini kapsadığına dikkati çekti. Akdeniz’in balıkçılık, turizm ve ticaretin iç içe geçtiği bir deniz olduğunu vurgulan Tanyolaç, “Halen küresel deniz trafiğinin yüzde 20’si Akdeniz’de. Bu sayılara ve neredeyse kapalı bir havza olmasına bakıldığında özellikle plastik kirliliğinde ilk başta olması çok şaşırtıcı değil. Yazları turizmle mevsimsel olarak kalabalıklaşması ve tek kullanımlık plastiklerin kullanımının artması da bunda etken” diye konuştu.
KIŞIN POŞET VE YAZIN İZMARİT
Türkiye’nin ise 8 bin kilometreyi aşan sahil uzunluğu ve çoğu büyükşehir olan 28 sahil iline sahip olduğunu anlatan Togay Tanyolaç, “2019 yılında yayımladığımız Türkiye kıyılarında Atık Analizi Raporu için yapılan çalışmalarda görüyoruz ki ülkemizde kış döneminde sahillerde en çok görülen plastik atık cinsi poşetlerken, yaz döneminde izmaritler ön plana çıkıyor. Bu iki plastik atığı ise pet şişeler ile bunların kapak ve halkaları izliyor” dedi.
Sahile giden herkes gibi hükümetlerin de denizlerdeki plastik kirliliğinin farkında olduğunu belirten Tanyolaç, sahillerde en çok görülen tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması ve doğaya karışmalarını engelleyecek bağlayıcı kararların alınmasını umduklarını söyledi.