Küresel ısınma kendini hatırlattı

Orman Yangınlarının Arkasındaki Gerçek: İklim Değişikliği

Servet Yıldırım – Orman yangınları için doğru hava ve iklim koşulu, yanmaya müsait yakıt ve bir de kıvılcım gerekiyor. Küresel ısınma felaketlerin bu aşamasında devreye giriyor. Artan sıcaklıklar yangına elverişli koşullar yaratıp, yangın mevsimini uzatıyor. Toprağın nemini azaltıyor. Ormanlardaki organik maddelerin ve tüm bitki örtüsünün daha kuru ve yanmaya uygun hale gelmesini sağlıyor. Kuru ve ölü bitkiler ise yangını hızlandıracak malzemeyi sağlıyor. Gerisi bir kıvılcıma kalıyor. Kıvılcımların yüzde 80’den fazlasına ise insanlar neden oluyor. Ama kıvılcım çakılıp yangın başladıktan sonra artan sıcaklıklar ve kuru hava koşulları nedeniyle yangını söndürmek zorlaşıyor; yangın süreleri uzuyor, yangından etkilenen alanlar genişliyor. Yangın normalde olması gerekenden daha geniş alanları kaplıyor.

Geçen hafta Amerika Birleşik Devletleri’nde de yaşananlar da buydu. Güney Kaliforniya’da aylardır kuru hava koşulları hüküm sürüyordu, hatta yağmur mevsiminde bile hava kuruydu. Aşırı kuru hava koşulları güçlü rüzgarlarla birleşince Los Angeles’ta yangınları tetikledi. Böylesi ölümcül yangınlar yakın zamanda Türkiye, Brezilya, Avustralya, Yeni Zelanda, Portekiz ve Sibirya’da da yaşandı. Küresel ısınma sürdükçe bu listeye her yıl yeni ülkeler eklenecektir.

Dünya bir kısır döngüye girdi. Küresel ısınma arttıkça orman yangınları artıyor. Orman yangınları arttıkça da küresel ısınma artıyor. Eğer gelecek 20 yılda küresel ısınmanın boyutu, sanayi devrimi öncesi dönemdeki, yani 1800’lerin başındaki ortalama sıcaklık derecesine göre 1,5 °C derecelik bir artışta frenlenemezse iklim krizi artık geri dönüşü olmayan bir sürece girecek. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kasım ayında Bakü’deki İklim Zirvesi’nde “Küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat derece ile sınırlandırmak için son geri sayımdayız ve zaman bizim lehimize değil” diyerek ülkeleri adım atmaları için uyarmıştı. Ancak iklim değişikliğinin bir aldatmaca olduğuna inanan Trump’ın geri dönüşü, iklim mücadelesinin geleceğini ciddi bir belirsizliğe soktu. Bu ayın 20’sinde ABD’nin başkanlığını devralacak olan Trump, geçmiş başkanlığı döneminde önüne gelen çevre dostu tüm kararları geri çevirmiş ve Paris İklim anlaşmasından çekilme kararı almıştı. Hem seçim öncesi hem de seçim sonrası yaptığı açıklamalarda önümüzdeki dönemde de benzer adımlarının atacağının sinyalini vermiş; yeşil enerji yerine iklim değişikliğinin sorumlularından petrol ve gaz sektörüne yatırımların önünü açacağını söylemişti. Yapılan kaba hesaplamalara göre Trump’ın izleyeceği politikalar sonucu 2030 yılına kadar atmosferde fazladan 4 milyar tonluk sera gazı emisyonu bekleniyor.

Küresel sıcaklığın rekor seviyeye ulaştığı ve çok sayıda iklim değişikliği kaynaklı hava olaylarının yaşandığı bir dönemde daha somut ve güçlü adımlar atılması beklenirken ABD’nin katkısının yok olması dramatik bir gelişme olacaktır. ABD’nin varlığı iklim değişikliğine karşı verilen küresel cevabın gücü ve sürekliği açısında önemlidir. ABD’nin içinde yer almadığı bir küresel iklim mücadelesinin başarı şansı yoktur.

Related Posts

Bakan Uraloğlu’ndan GSM operatörleriyle toplantı sonrası açıklama: ‘Kapsama problemi yaşamadık’

İstanbul’da meydana gelen depremin ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yapılan incelemelere dair açıklamalarda bulundu. Bakan, köprülerde herhangi bir hasar tespit edilmediğini ve baz istasyonlarında kapsama sorunu yaşanmadığını belirtti.

Merkez Bankası Başkanı Karahan’dan enflasyon ve faizlere ilişkin net mesaj

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, “Sıkı para politikası duruşuna ilişkin kararlılık, iç talebin yavaşlaması, Türk lirasındaki reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki iyileşme yoluyla dezenflasyon sürecini güçlendiriyor.” dedi.

TÜİK açıkladı: Güven endeksinde tüm sektörlerde düşüş!

Güven endeksleri nisan ayında hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerinde düşüş gösterdi. Sektörlerdeki iş durumu talep ve beklentilerdeki azalma ekonomik durgunluk endişelerini artırıyor.

Avrupa Borsaları Negatif Seyir İzliyor

Avrupa borsalarında, ABD yönetiminin izlediği korumacı ticaret politikalarının yarattığı belirsizliklerin etkisiyle negatif seyir izleniyor. Stoxx Europe 600 gösterge endeksi yüzde 0,7 düşüşle 502,1 puandan, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,5 …

Tüketici güven endeksi 83,9 oldu

TÜİK’in paylaştığı nisan ayı tüketici güven endeksi yüzde 2,3 oranında azaldı.

SGK uzmanı temmuz zammını açıkladı: Oran düşük

SGK Başuzmanı İsa Karakaş, Temmuz ayında memur ve emekli maaşlarına yapılacak zamla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Karakaş, enflasyon verileri doğrultusunda netleşecek zam oranı için yüzde 13-14 bandını işaret etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir